I İbn Haldun insan nefsine (nefs-i İnsanî, the human soul) Mukaddimede özel bir yer ayırmaz ancak nefs (soul) ile ilgili bazı meselelere çeşitli münasebetlerle dolaylı olarak temas eder. Bundan dolayı nefs ve nefsin kuvvetleriyle ilgili bilgi ve görüşlerin birçoğunu bazı bölümler arasına serpiştirmiştir.5 Söz konusu bilgi ve görüşlerin sunuluşundan, îbn Haldun’un bedenden ayrı bir […]
ALİ ÖMER AKBULUT Şiirin aslı karanlıktır, karanlıktadır. “Aslı gibidir” diyebileceğiniz bir görüntü vermez şiir. Kıyaslayabileceğiniz bir imkân sunmaz. Herkesin her şeyi görebildiği iddiasıyla ferah fahur dolaştığı gündüze ve her şeyin “en doğrusu”nun bulunduğu vehmine sahip sağduyuya kapalıdır şiir. Her şeyi göze ve görüntüye yerleştiren, her şey “ortada” duygusu veren gündüz ve sağduyu zuhuru kapatır, örter […]
İlmin muradifi olduğu sanılan lafızlardan bahsetme hakkındadır. Bu lafızlar, otuz tanedir: 1) İdrâk: bu, karşılaşma ve ulaşma (vusul) demektir. Meselâ, (çocuk kemale erdi, ulaştı; meyve olgunlaştı) denilir. Nitekim Cenab-ı Hak, “Hz.Musa’nın yanındakiler, “muhakkak ki erişilip yakalandık! dediler” (Şuara,61) buyurmuştur. Akleden kuvvet akledilen şeyin mahiyetine ulaşıp, o şeyin mahiyetini elde ettiğinde, bu, bu cihetten bir idrak […]
0 Yorumlar