Ashab-ı kiram radıyallahu Teâlâ anhum, devamlı bir sûrette evinin dışında Rasûl-u Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellemi takib ederlerdi.. Evin içinde ise ezvâc-ı tâhirat O’nu takib ederlerdi. Sözlerini, fiillerini, hatta yürüyüşünü, ashabca görülen hal yaşantısını zabtedip nöbet ve takibde olanlar, döndükleri zaman ehillerine ve arkadaşlanna bildirirlerdi. Bu sûretle devreden çıkanlar, devreye girenlerden öğrenirlerdi. Ve bu sûretle […]
Peygamberlik, vücûb ve mantıkî zorunluluk ifade eden bir delile dayanmamakla birlikte, çağdaşların bilimsel delil kabul ettikleri tecrübeye dayanan bir vâkıadır. Ancak, peygamberliği sadece peygamberin kendisi tecrübe eder. Başkaları ise onu Peygamber’in (sav) mucizesiyle tecrübe eder ve mucizeleri tecrübe etmek peygamberliğin tecrübe edilmesinin yerine geçer. Bu noktadan anlaşılıyor ki mucize peygamberlikten asla ayrılmaz. Aynı zamanda bundan […]
Evvelemirde burada “Sünnet” tabiriyle neyi kastettiğimizi ortaya koyalım: Bizim burada “Sünnet” tabiriyle kasdettiğimiz, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Din’in tebliği ve hayata aktarılması bağlamındaki söz ve fiilleridir. Konunun sağlıklı bir zeminde ele alınabilmesi için öncelikle Sünnet’in bağlayıcı olup olmadığının, doğrudan Kur’an’a dayanarak ortaya konması gerekmektedir. Ancak mesele bununla bitmemektedir. İkinci aşamada yapılması gereken, Sünnet’i bize nakleden unsurların […]
0 Yorumlar