Kalp dediğimiz şeyden kastımız, bir kan damlası veya bir et parçası değildir. Böyle bir kalbe bütün hayvanlar sahiptir. Öküz, merkep, deve gibi her hayvanın bir kalbi,ak ciğerleri ve bir kara ciğeri vardır. Bizim kalbden kastetdiğimiz şey, keyfiyeti tarif olunamıyan bir nurdur. İşte bir kan damlasından ibaret olan kalp, o nurun uğrağıdır.
Bu nur; sonsuzdur. Göz nuru, gözün içindeki siyahlık ve beyazlık değildir. Bunlar işitmenin meydana geldiği yerledir.
Duygularımız, içinden su akan oluklar gibidir. İşitme, görme, konuşma ve tadma ve dokunmadan ibaret olan bu beş duygu, görünüşte başka başka olmalarına karşılık gerçekte bir can ile diri ve kaimdir.Bu beş duygunun oluğundan akan su, candır. Meselâ, bir kimse evini bir mum veya kandille aydınlatsa ve evin içindeki tek nurdan dışarıya nurlar saçılır.
Bir ev gibi olan insan duygu vasıtalarına gelen ayrı nur, her birinde başka bir iş yaratır. Başka bir sanat gösterir. Göz camına gelince görme hâsıl eder. Kulak camında işitme, burun camında koklama, ağız camında tatma, el camında dokunma meydana getirir. O nur vâsıl olunca her birinden birbirine benzemiyen ayrı ayrı bir takım işler hâsıl eder.(sultan veled,maarif)
Kalbler üç bölümdür. Söyle ki:
A – Dünya’ya dalmış kötü arzular peşinde koşar.
B – Ahiret alemine geçer; İlahi iyilikler etrafında uçuşur.
C – Yükseklere uçmuş, Hak ünsiyeti münacaatına varmıştır.
Kalb vardır: dünyaya bağlı.. Kalb vardır; Ukbaya doğru.. Kalb vardır; Mevlaya doğru… Kalb vardır; yanık olur.. Kalb vardır; Rahmet deryasına dalgın.. Kalb vardır; Şimşekler gibi aydınlık.. Kalb vardır; yardım bekler.. Kalb vardır; Hak rızasını arar.. Kalb vardır; Hakk’a kavuşmayı bekler.. Kalb vardır; pare pare.. Kalb vardır; yaralı.. Kalb vardır; bir tane ve ayık.. Kalb vardır; duacıdır, Hakk’a yalvarır.. İşte bu kalb, Adem A.S. kalbidir. Kalb vardır; teslim olmuştur. Bu kalb de, İbrahim’in A.S. kalbidir. Kalb vardır; aydınlık olur. Işıklar saçar. Her yanı aydınlatır. Bu da, Rasulullah S.A.V. efendimizin kalbidir. Onun için Allah-u Teala’dan salat ve selam ederiz.
(ahmed er rıfai,onların alemi)
0 Yorumlar