Ebu Kılabe el-Basri (r.a) anlatıyor:
Şamdan Basra’ya dönmüştüm.İhtiyaç hasıl oldu,kuytu bir yere girdim ve gusül abdesti aldım,iki rekat namaz kıldım,ardından oradaki bir mezarın tümseğine başımı koyup uyudum.Bir ara uyandım,bir de baktım ki kabrin sahibi başımda dikilmiş şöyle diyor:
Bütün gece bana eziyet ettin durdun.Sizler amel ediyorsunuz,fakat onların ne kadar kıymetli olduğunu bilmiyorsunuz.İşte biz bunu anladık,ancak ne çare! Amel edecek imkanımız yok.O kıldığın iki rekat namaz var ya,dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır.Allah(c.c.) dünyadaki kardeşlerimize bol mükafatlar ihsan etsin.Onlara selamlarımızı söyle.Zira onların duaları bereketiyle kabrimize dağlar gibi nur yağmaktadır”dedi.(Gazali,İhya,5/244-245)
Hz. Peygamber(s.a.v.)Efendimiz buyurur ki:
“Ölünün kabirdeki durumu,suda boğulmakta olan kimsenin durumuna benzer.Suya düşen kimse ne bulsa kurtulmak için ona yapışır.Kabre konan kimse de böyledir;o kabrinde anne babasından,herhangi bir kardeşinden dua bekler.Dirilerin yaptığı dualar,ölülere dağlar büyüklüğünde nurlar halinde arzedilir”(Beyhaki,Şuabü’l-İman,nr:795)
Dilaver Selvi,Ateşin Yakamadığı Aşık
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…