CHP’nin altı okunun 1937’de Anayasa’ya sokulması ile Parti prensipleri devletin temel ilkeleri hâline getirildi. Altı Ok’la oluşturulan yapının demokrasi ile, katılımcılıkla ilgisi yoktur. Kemalizmin altı oku, cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, milliyetçilik, laiklik ve inkılâpçılıktır. Bunlardan devletçiliğin, inkılâpçılığın ve laikliğin kesin olarak totaliterliği öngördüğünü söyleyebiliriz.
Türkiye’de laiklik, yalın bir siyasi laiklik/din-devlet ayrımının ötesinde, dinî kurumların toplum hayatındaki varlıklarının ortadan kaldırılması, dinin kontrolü ve resmî ideoloji doğrultusunda yönlendirilmesi şeklinde uygulanmıştır. Bu tarz bir anlayışın şiddetli baskıcı bir totaliterlik gerektirdiği kesindir. Uygulamalara bakarak cumhuriyetçiliğin, halkçılığın, milliyetçiliğin de totaliter çerçevelerde benimsendiği söylenebilir. Bu yüzden sonraki dönemlerde de Türkiye’nin Altı Ok ilkelerinden kurtulamadığı için tam mânasıyla demokratikleşemediğini söylemek mümkündür.
D.Mehmed Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…