Gizliliğinize değer veriyoruz

Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.

İzin Tercihlerini Özelleştir

Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.

"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ... 

Her Zaman Aktif

Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.

Görüntülenecek çerez yok.

İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

amblem
  • Anasayfa
  • İslam
    • Akaid/Kelami Bahisler
      • Kuran-ı Kerim
      • Allah/Ruyetullah
      • Peygamber/Nübüvvet/Risalet
      • Mucize/Keramet
      • Cennet/Cehennem
      • Cin/Şeytan/Melek
      • Gayb Bilgisi
      • Kabir/Ahiret/Haşir
      • Kader/Kaza
      • Kıyamet Alametleri
      • Nüzul-u İsa/Mehdi/Deccal
      • Ruh/Cisim
      • Şefaat
    • Tefsir
    • Fıkıh/Fıkhi Meseleler
    • Sünnet/Hadis Meseleleri
    • Ehli Sünnet Mezhebi
    • Ehl-i Beyt Meseleleri
    • Reddiye & Ehl-i Bidat
      • Tekfir
      • Mustafa İslamoğlu
      • Abdulaziz Bayındır
      • Edip Yüksel
    • Kıssa-Menkıbe-Hikaye
    • Risale-i Nur
    • Tasavvuf
      • Tasavvuf Meseleleri
      • Tevessül/İstimdad
      • Vahdet-i Vücud/Vahdet-i Şuhud
    • Kadı İyaz – Şifa-i Şerif
    • Ebubekir Sifil
  • Tarih
    • Yakın Tarih
      • Cemal Fedayi
      • D.Mehmed Doğan
      • Hüseyin Yürük
      • Kazım Karabekir
      • Mustafa Kemal Atatürk
      • Misyonerler
      • Mustafa Armağan
    • Osmanlı Tarihi
    • Genel Türk Tarihi
    • Selçuklu Tarihi
  • Sosyoloji
    • Cemil Meriç
    • Nurettin Topçu
    • Düşünce Yazıları
    • Hece Dergisi
    • Nuri Pakdil
    • Mehmet Kaplan
    • İsmet Özel
  • Genel
    • Felsefe
    • Edebiyat
    • Siyaset
    • Hikmetli Sözler
    • Kavramlar
    • E-Kitap
amblem
  • Anasayfa
  • İslam
    • Akaid/Kelami Bahisler
      • Kuran-ı Kerim
      • Allah/Ruyetullah
      • Peygamber/Nübüvvet/Risalet
      • Mucize/Keramet
      • Cennet/Cehennem
      • Cin/Şeytan/Melek
      • Gayb Bilgisi
      • Kabir/Ahiret/Haşir
      • Kader/Kaza
      • Kıyamet Alametleri
      • Nüzul-u İsa/Mehdi/Deccal
      • Ruh/Cisim
      • Şefaat
    • Tefsir
    • Fıkıh/Fıkhi Meseleler
    • Sünnet/Hadis Meseleleri
    • Ehli Sünnet Mezhebi
    • Ehl-i Beyt Meseleleri
    • Reddiye & Ehl-i Bidat
      • Tekfir
      • Mustafa İslamoğlu
      • Abdulaziz Bayındır
      • Edip Yüksel
    • Kıssa-Menkıbe-Hikaye
    • Risale-i Nur
    • Tasavvuf
      • Tasavvuf Meseleleri
      • Tevessül/İstimdad
      • Vahdet-i Vücud/Vahdet-i Şuhud
    • Kadı İyaz – Şifa-i Şerif
    • Ebubekir Sifil
  • Tarih
    • Yakın Tarih
      • Cemal Fedayi
      • D.Mehmed Doğan
      • Hüseyin Yürük
      • Kazım Karabekir
      • Mustafa Kemal Atatürk
      • Misyonerler
      • Mustafa Armağan
    • Osmanlı Tarihi
    • Genel Türk Tarihi
    • Selçuklu Tarihi
  • Sosyoloji
    • Cemil Meriç
    • Nurettin Topçu
    • Düşünce Yazıları
    • Hece Dergisi
    • Nuri Pakdil
    • Mehmet Kaplan
    • İsmet Özel
  • Genel
    • Felsefe
    • Edebiyat
    • Siyaset
    • Hikmetli Sözler
    • Kavramlar
    • E-Kitap
amblem
  • Anasayfa
  • İslam
    • Akaid/Kelami Bahisler
      • Kuran-ı Kerim
      • Allah/Ruyetullah
      • Peygamber/Nübüvvet/Risalet
      • Mucize/Keramet
      • Cennet/Cehennem
      • Cin/Şeytan/Melek
      • Gayb Bilgisi
      • Kabir/Ahiret/Haşir
      • Kader/Kaza
      • Kıyamet Alametleri
      • Nüzul-u İsa/Mehdi/Deccal
      • Ruh/Cisim
      • Şefaat
    • Tefsir
    • Fıkıh/Fıkhi Meseleler
    • Sünnet/Hadis Meseleleri
    • Ehli Sünnet Mezhebi
    • Ehl-i Beyt Meseleleri
    • Reddiye & Ehl-i Bidat
      • Tekfir
      • Mustafa İslamoğlu
      • Abdulaziz Bayındır
      • Edip Yüksel
    • Kıssa-Menkıbe-Hikaye
    • Risale-i Nur
    • Tasavvuf
      • Tasavvuf Meseleleri
      • Tevessül/İstimdad
      • Vahdet-i Vücud/Vahdet-i Şuhud
    • Kadı İyaz – Şifa-i Şerif
    • Ebubekir Sifil
  • Tarih
    • Yakın Tarih
      • Cemal Fedayi
      • D.Mehmed Doğan
      • Hüseyin Yürük
      • Kazım Karabekir
      • Mustafa Kemal Atatürk
      • Misyonerler
      • Mustafa Armağan
    • Osmanlı Tarihi
    • Genel Türk Tarihi
    • Selçuklu Tarihi
  • Sosyoloji
    • Cemil Meriç
    • Nurettin Topçu
    • Düşünce Yazıları
    • Hece Dergisi
    • Nuri Pakdil
    • Mehmet Kaplan
    • İsmet Özel
  • Genel
    • Felsefe
    • Edebiyat
    • Siyaset
    • Hikmetli Sözler
    • Kavramlar
    • E-Kitap
İslam
Suçlu Bulundu:Fıkıh İlmi ve Fukaha

Muhammed Ali

12:40 - 11 Kasım 2017

0 Yorumlar

Paylaş:

ilim-696x465 Suçlu Bulundu:Fıkıh İlmi ve Fukaha

Fıkıh ilmi ve bu ilmin kurucu aktörleri olan fukaha, gerek tarihte gerekse günümüzde kimi çevrelerce farklı sebep ve sâiklerle eleştirilmiş / eleştirilmektedir.

Klasik dönemlerde kimi tasavvuf çevreleri fıkhı ve fukahayı “dinin kabuğunda kalmak”, “zâhire önem verdiği halde bâtına önem vermemek”, “Allah’a kulluğu bir takım şekil şartlarına endekslemek” gibi gerekçelerle eleştirmişlerdi. Bu eleştirilerin bir noktaya kadar makul ve anlaşılabilir bir yönü vardı. Zira gerçekten de dindarlığı yalnızca fıkıh ilminin ortaya koyduğu ahkâm-ı şer’iyyeye eşitlemek, dinin asıl zemini olan ahlakı ıskalama gibi bir sonuca müncer olabilirdi.

Bununla birlikte bu eleştirileri yönelten çevreler de biliyordu ki rıza-i ilahî doğrultusunda meşrû bir yaşam sürmek sadece ahlakî öğütlerle kotarılabilecek bir şey değildi. Zira kırmızı çizgileri olmayan, sınırları konulmamış bir dindarlığın varacağı son nokta ya ilhada ya da şirke gitmekten başka bir şey değildi. İşte bu sebeple klasik dönemlerde tüm eleştirilere rağmen fıkıh ilmi, müslümanların pratik ihtiyaçlarını gidermede başat rolü oynayan ilim olma hüviyetini her şeye rağmen sürdürdü.

Klasik dönemde zâhir ilmi olan fıkıh ile bâtın ilmi olan tasavvufu bir potada eritme, “fıkha ruh tasavvufa beden kazandırma” yönünde en ciddi ve etkili projeyi İmam Gazalî “İhyâu ulûmiddin” adlı eserinde ortaya koymuştu.

Fıkhın hukukî yönünün yaptırımdan yoksun kaldığı ve gerek ibadetlerde gerekse muamelata ilişkin konularda “diyanî alan” ile sınırlandırıldığı son iki asırlık zaman dilimine geldiğimizde bu defa başta Batılı çevrelerle muhatap olan bir grup müslüman düşünür ve sonrasında modernist ve tarihselci kimi şahıs ve gruplar, fıkıh ilmini “aşırı kuralcı”, “şekilci”, “ahlakı ıskalayan” bir ilim olarak lanse etmeye, fukahayı da gerek tarihte gerekse günümüzde “toplum mühendisliği” yapmaya çalışan kimseler olarak lanse etmeye başladılar. Bu görüşte olanlara göre fıkıh ilmi ve bu ilmin kendisine dayandığı usul düşüncesi, sadece şimdiki şartlar muvacehesinde değil geçmişte de müslümanların derdine çare sunamamış, dini hep bir tarafından ve eksik anlamıştı. Müslümanların gerilemesinde (!) suçlulardan biri ve belki de birincisi fıkıh zihniyeti idi!

İnceleyin:  İmam Mâturîdî’nin Düşünce Sisteminde İnsanın Anlamı ve Değeri

Modern dönemde fıkha ve fukahaya eleştiri yöneltenlerin usulü bertaraf edip fıkhı bir kenara öteledikten sonra yerine neyi koyduklarına baktığımızda hiç de sürpriz olmayan bir manzara ile karşılaşırız:

Bir grup, “semantik”, “hermenötik” vb. Batı kaynaklı anlama yöntemlerine şapka çıkarırken usulü fıkha burun kıvırdı. Ama sonuçta gelip durduğu nokta Batılı yaşam tarzına selam durmaktan başka bir şey olmadı.Fıkıh ilmini, Batı’dan devşirilen “mevcut kazanımları” bertaraf edecek bir tehdit gibi gördü.

Bir başka grup âyetler arasında kendince bir takım ilişkiler ağı kurarak on dört asrın icmaını dinamitleyen ictihatlar (!) ortaya koydu. Klasik fıkhı ise günümüzdeki kimi terör gruplarına ve örgütlerine ilmî alt yapı tedarik eden bir ilim hüviyetinde lanse ve teşhir etti.

Bir başkası retorik yüklü söylemler, dün ak dediğine bugün kara demeler dışında somut hiçbir şey ortaya koymadı.

Fıkhı “toplum mühendisliği” olarak niteleyenler, içinde bulundukları Batı mühendisliğinin ürünü toplum yapısından nedense hiç yüksünmediler. Neticede köklü bir geleneği reddedenlerin köksüz bir geleceğe mahkûm olmaları kaçınılmazdı.

Bize gelince;

Gerçek şu ki fıkıh usulü ve fıkıh ilmi beşer mahsulü bir çabanın ürünü olmaları hasebiyle masum / eleştirilemez değildir. Nitekim kimi pek çok yazımızda fıkhın içinde yer alarak kimi eleştirilerimizi serd ettik / ediyoruz / bundan sonra da edeceğiz. Ancak bizim, fukahamızın kimi tavırlarına yönelik eleştirilerimiz “sistem içi” eleştiridir. Fıkhın daha ileri gitmesi, daha iyi hale gelmesi içindir. Onların fıkha yönelik eleştirisi ise bir “sistem karşıtı” eleştiridir. Fıkhı, kendi kafalarındaki dünya tasarımlarına engel gördüklerinden bu eleştirileri yöneltiyorlar.

Fıkıh ilminden utanan, fukahadan gocunan varsa bilsin ki biz fıkhı da fukahayı da -her türlü eksik, eleştiriye açık, ikmali mümkün yönlerine rağmen- seviyoruz. Biz, yeni çağda müslümanca bir yaşamın fıkhı iptal değil ikmâl etmekle, fukahayı tenkîs değil itmam etmekle sağlanacağını düşünüyoruz. Eğer gelecekte biz olarak var olacaksak bu işin omurgasını fıkıh ilmi teşkil edecektir. Vallahu a’lem.

İnceleyin:  Katolikliği Olmayan Bir Dinde Protestanlık Icad Etmek

(Soner Duman /3.Safer.1439/Pazartesi)

Fıkıh İlmi ve Fukaha Modern Dönemde Fıkha ve Fukaya Yöneltilen Eleştiri Soner Duman
Muhammed Ali

Önceki yazılar
Harika Görüntü
İslam
Kimler İlim Öğrenemez?
Sonraki yazılar
İslam
Baudrillard Düşüncesinde Simülasyon Kavramı
Harika Görüntü

Yorum Bırakın Cevabı iptal et

© 2024. İlimcephesi.com | Yasal Bildiri | İletişim