Bütün tek parti yönetimi boyunca halk adına hükmeden bürokrasi olmuştur. Bu yönetimin yasama organında diğer güç odaklarının, mesela büyük toprak sahiplerinin, tüccarların temsil edildiği de bir gerçektir. Ama bunlar, devlet desteğine mazhar olmayı yeterli bularak bir siyasî güç olmaya çalışmamışlardır. Ancak uluslararası konjonktür gereği çok partili siyasî hayata geçişle birlikte bürokrasinin hakimiyeti başka güç odaklarıyla paylaşmaya yanaştığı görülmektedir. Bu paylaşmada her ne kadar siyasî iktidar anti-bürokratik bir yapıda olsa da, Meclis/yasama dışında pek etkili olamamıştır. Bu yüzden yasama ve siyasî iktidara rağmen bürokrasinin yönetimdeki hâkimiyeti nisbî olarak kırılabilmiştir.

1960 darbesi ve sonrasında gelişen olaylar bir anlamda bürokrasinin halk adına hâkimiyetini sürdürme tavrı ile, siyasî iktidarların daha geniş halk kitlelerine dayanan yönetim anlayışları arasındaki açık veya gizli çatışmalarla, çekişmelerle yakından ilgilidir.

Mehmed Doğan – TC Tarihine Giriş

Muhammed Ali

Paylaş
Paylaşan
Muhammed Ali

Son Yazılar

Bedenin Rüyası

Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…

3 gün önce

Orada Kimse Var Mı?

El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…

3 gün önce

İnkarın Dünya ve Ahiretteki Sonuçları

Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…

2 hafta önce

Gözyaşlarındaki Tuz Kokusu

Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…

2 hafta önce

Nereye ve Kime Çağrı?

Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…

2 hafta önce

Gazze Aynasında İnsanlığın Geleceği ve İslam Ümmetinin Mükellefiyeti

  İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…

1 ay önce