‘Vicdan’, Arapça v-c-d (vecd, bulmak) kökünden gelir.İîmân cevherinin farkında olmayan kişinin vicdanı olması mümkün değildir. Bu îmândan ve kendisindeki cevherden bihaber yaşayan, vicdanlıymış gibi davranan kişi imansız olduğu halde mümin gibi görünen münâfık gibidir;Din, aşk, hak, güzellik, cennet, hizmet, sevap gibi kavramlar hâin insanların eline düştüğünde ‘su-i istimal’ edilmiş bozul-muş deformasyona uğramıştır. Bu anlam kargaşasından mânevi kirlilikten maalesef vicdan kavramı da çok ağır yaralar almıştır.
Hele şu son asır kararmış ve kaybolmuş vicdanlara ‘vicdan,vicdan’ diye bağırıp yaygara kopararak kendi vicdansızlıklarını örtmeye çalışan yığınlara şahit olmaktadır.Benim inanç ve dinim vicdanımdadır’ gibi sözler artık dini literatür olmaktan çıkmış,ateistlerin,dinsizlerin kullandıkları maskelere dönmüştür
Fatih Çıtlak, Aşkın Bir Noktası
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…