II. Mes’ud’un İkinci Saltanatı ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Sonu
Bu sırada Hemedan’da bulunan II. Mes’ûd ikinci kez olmak üzere sultanlığa getirildi (1302) ve Konya’ya dönerek tahta oturdu. Onun bu ikinci hükümdarlığı esnasında adının geçmesi bir isyanla ilgilidir. Aksaray-Niğde arasında Develühisar (Dulhisar) Kalesi’ni Cahıoğlu adında bir şahıs işgal etmişti, Abışga ve Sultan Mes’ûd bu kaleyi kuşattılarsa da. Gazan Han’ın 703 Şevvali Mayıs-Haziran 1304’te ölmesi üzerine kuşatma kaldırıldı. İlhanlı tahtına ise Muhammed Olcaytu çıkmış ve yeni sultan Anadolu’daki kargaşalığı düzeltmek için akrabası İrincin Noyan’ı Moğol kuvvetleri kumandanı tayin etmişti (704 Zilhicce/Haziran-Temmuz 1305). Bundan sonraki olaylar içinde Selçuklu sultanı II. Mes’ûd’un varlığı ile yokluğu birdir. Türkiye Selçukluları’nın bu son hükümdarını çağdaş müellifler bile hemen hemen hiç zikretmezler. Genellikle Gıyâseddîn II. Mes’ûd’un 708/1308 yılında öldüğü ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin de sona erdiği kabul edilmiştir.
Ancak bazı araştırıcılar daha sonra V. Kılıç Arslan adında bir sultanın tahta çıktığını ve saltanatının 1318 yılma kadar devam ederek Türkiye Selçuklu Devleti’nin bu tarihte sona erdiğini ileri sürerler. Bu tarih belki de Anadolu’ya umumi vali tayin edilen Demirtaş (Timurtaş)’ın 1318 yılında Selçuklu şehzadelerini öldürtmesi gibi bir olayla ilgili olmalıdır.
Kaynak:
Erdoğan Merçil-Müslüman Türk Devletleri Tarihi
2.1. "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…
İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…