Turist velinimetimizdir diyorlar. Turistlere ve onlara uyan insanlarımıza bakıyorum:
Bedenin ihtiyaçları ve zevkleri üzerinde bu kadar ihtimam ediyoruz, ya ruhumuz? Bütün bedenî arzularım doyurmakla beraber ruhî bir açlığın ve boşluğun pençesinde kıvranan insanları, hangi zevk, ne zamana kadar tatmin edebilir? Fakat şunu da ilâve etmek lâzım: Belki Avrupalı bu boşluğu hissediyor ve onu doldurmak için bir arayış içine de girmiştir; fakat, öyle görünüyor ki, bizim gözünü dünya zevklerine yeni yeni açan insanımız, Nasreddin Molla’nın tabiri ile ‘gözü açılmadık sığırcık yavruları’ henüz bu materialist zevklere doymuş olmaktan uzak! Ta ki Batılılar gibi, bizim insanımız da rûhunu tamâmen kaybedinceye kadar maddî ve behîmî zevklerin peşinde koşacak. Dünya böyle işte.
2.1. "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…
İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…