Kur’an Hz. Peygamber (s.a.v)’e emrediyor: ‘De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.’’’
Bu ayette iki enteresan nokta vardır:
Ayette, “Allah’ı seviyorsanız Kur’an a veya Allah’ın emirlerine uyun” denmeyip, münhasıran Hz. Peygamber (s.a.v)’e uymanın emredildiğine bilhassa dikkat edilmelidir. Demek ki Allah’ı sevmenin göstergesi Hz. Peygamber (s.a.v)’e uymaktır. Başka ifadeyle bir kimsenin Allah’ı sevdiği iddiası, ancak Hz. Peygamber (s.a.v)’e uyduğıı/itaat ettiği takdirde ciddiye alınacaktır. Aksi halde onunki kuru bir iddia olarak kalmaya mahkûmdur. Meseleyi tersinden ifade edecek olursak, Hz. Peygamber (s.a.v)’e itaat etmeyen kimse Allah’ı sevmiyor demektir. Zira ayetin ifadesi bunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bu ayetle ilgili olarak nihayet -ihtimal dairesinde kalmak kaydıyla— bir üçüncü nokta öne sürülebilir. O da sadece Yüce Allah (c.c)’ın Hz. Peygamber (s.a.v)’den kendilerine bu şekilde hitap etmesini istediği kimselerin böyle bir şarta tabi olduğudur. Yani ancak Hz. Peygamber (s.a.v)’e itaat etmeleri şartıyla Allah tarafından sevilme ve günahları bağışlanma şansı bulunan kimseler, bu ayete muhatap olan kimselerdir. Onlar dışında kalan hiçbir insanın, Allah tarafından sevilmesi ve günahlarının bağışlanması için Hz. Peygamber (s.a.v)’e uyması zorunlu değildir.Bu ayette yer alan ikinci hassas nokta da şudur: Yüce Allah (c.c), kullarının günahlarını bağışlamayı, onların Hz. Peygamber (s.a.v)’e itaatine bağlamıştır. Yani Allah’ı sevdiğini iddia eden kişi, ancak Hz. Peygamber (s.a.v)’e uyduğu takdirde Allah da kendisini sevecek ve günahlarını bağışlayacaktır.
Ebubekir Sifil, Modern Düşüncenin Tenkidi 1.cild
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…