Türkçemizde asırlarca yaşayan -meselâ- gibi canlı bir kelimeyi Arapçadır diye beğenmeyip de Ermenice -örnek- kelimesini Türkçe sanıp ondan türettikleri bir uydurma kelimeyi dilimize sokmağa çalışanların boş yere debelenmeleri tam bir ana dili şuursuzluğu ve bilgisizlik (örneği) dir.
Ermeni vatandaşlarımız arasında bir çok aydınlar dilimizi hâlis Türk şivesiyle konuşmağa başlarken bizim dilci arkadaşlardan bâzıları da Ermeni şivesinin Türkçeye girmesini hoş görüyorlar. Buna -inkılâp- mı diyelim, -inkilâp- mı? Yoksa -devrim- deyip dilimizi baş aşağı devirelim mi?
Peyami Safa – Osmanlıca Türkçe Uydurmaca (objektif 1)
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…