Müslümanlar, kuşku yok ki, antiemperyalisttir. Fakat emperyalizme karşı olmak Müslüman’ın biricik mümeyyiz vasfı değildir. Emperyalizme karşı olmak, Müslümanın güttüğü siyasetin sebebi ve gayesi değil, fakat sadece bir neticesidir. Müslüman, kâfire benzemeyi reddettiği için antiemperyalisttir, antiemperyalist olduğu için kâfire benzemeyi reddetmiyor.
Kâfire benzemeyi reddetmek, giyim kuşamdan, üretim ve tüketim kalıplarına, selamlaşmadan, ev içi döşeme stiline kadar hayatın en küçük ayrıntısını kapsayabilecek genişliktedir.
Müslümanın antiemperyalist oluşu, basit bir siyasî tavır alma meselesi olarak yorumlanmamalı. Batı kalıplarına göre harcamada (tüketimde) bulunmayı reddeden kimse, bu tutumun doğal sonucu olarak emperyalizmi ve sömürüyü reddetmiş olur. Bu bakımdan antiemperyalist olmak Müslümanın hayatının, yaşayışının bir hâsılası olarak kendiliğinden ortaya çıkar.
Batılılar bunu elbette biliyor. Fakat kraldan çok kralcı olan Batıcıların bunu bildiği kuşkuludur.Batılılar sömürüyü ancak Müslümanların tüketim standartlarını,tüketim alışkınlıklarını değiştirmekle sağlayabileceklerini,İslam alemine ilk kancayı buradan attılar.
Kaynak:
Rasim Özdenören-Müslümanca Yaşamak
2.1. "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…
İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…