Kategoriler: Düşünce Yazıları

Müslüman-Türk İnanç ve Terbiyesi


Saf olduğu kadar,hayırhah,dürüst ve hayatı ibadet ve iyi işlere koşmakla geçen bir kimse vardı. Batı­da olsa, düşünmeden gün be gün adetleri artırılan azizler zincirinin halkasına yerleştirilerek isminin başına bir saint sıfatı ilâve ediliverirdi. Halbuki bizim saf delikanlı, Müslüman-Türk inanç ve terbiyesinin gereğince, kendisinden üst olduğunun şuûrunda bulu­narak babasının karşısında el pençe duracak bir saygı hatta bir çeşit hayranlıkla dururdu.

Öyle ki, kendin-deki meziyetleri görmeyip babasının üstünlüklerine riâyeti, insanlık borcu bilmekten geri kalmayacak yapıda bulunan müstesnalardam biri idi.

Genç adam, gerçekten evliyâlık meziyetlerine sahip kimselerden biri idi ise de, kendi meziyet ve faziyetlerini ne görür hatta çevresinde îmâ yollu bir söz eden olursa ne de onu konuştururdu. Kendisinin âciz bir kul parçası olduğunu söylemeyi insanlık borcu sayarak, gerçek meziyetin, kendinde olan değerleri görmemek demek olduğunu ezelden öğrenmişçesine bilir, hep acz ve kul babında kalırdı.

Bizden uzaklaşmış bu terbiyeyi tutup geri getircek çarelerin ne olduğunu düşünmek elbette gerek­mektedir.
İster kabul edelim, ister etmeyelim, bu yangının saçaklara bulaşmadan söndürülmesini nasıl düşün­mez olabiliriz?
Eski Türk terbiyesinin içine solüsyon olarak eri­yip karışmış bir îman hayâtı vardı ki onu, kaçıp sak­lanmış bulunduğu gizliliklerden çıkarmadan, ona ye­niden sâhip olunacağına inanmak asla mümkün olamayacağını bilmem dünya ne zaman anlayacaktır? öyle ki, güneşin sıcak ve yumuşak hâle getirdiği hava misâli, insan oğlunun katı, sert ve donduruculuğunu güneşin buzu çözmesi gibi, insana söz geçirebilen reh­bere karşı bir mânevi mesûliyetimiz olduğunu kabul edip saygı göstermenin, cemiyetin tek kurtuluş çâresi olduğunu acaba ne kadar anlamazlıktan geleceğiz?

Samiha Ayverdi,Dünden Bugüne Ne Kalmıştır?

Muhammed Ali

Son Yazılar

Bedenin Rüyası

Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…

3 gün önce

Orada Kimse Var Mı?

El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…

3 gün önce

İnkarın Dünya ve Ahiretteki Sonuçları

Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…

2 hafta önce

Gözyaşlarındaki Tuz Kokusu

Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…

2 hafta önce

Nereye ve Kime Çağrı?

Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…

2 hafta önce

Gazze Aynasında İnsanlığın Geleceği ve İslam Ümmetinin Mükellefiyeti

  İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…

1 ay önce