Açıkça görülüyor ki İslâm toplumları, özellikle de gençliği, bitmeyen bir Batı malları ve özellikle de Amerikan pop kültürüyle hazcı (hedonist) Batı kültürünün bir çeşit saldırısına uğramıştır. Yeni medya artık Virgil Thompson’ın veya Leonard Bernstein’ın müziğini veya Amerikan balesini değil de, bir grup gencin fazlasıyla seksî danslarını sergilemektedir ki bu da dinin temel karakteristiği olarak ciddiyeti bilhassa vurgulayan Islâm açısından, toprağın yanlış işlenmesi anlamına gelmektedir.
Artık İslâm’a tehdit olarak Marx, Heidegger, Russell ve Sartre’dan çok, büyük şehirlerdeki gençlere hitap eden Michael Jackson ve Madonna’dan söz etmek durumundayız. Gençlerin isyan fikri, içki ve ilaç kullanımı, cinsel sapkınlıklar, kuşkusuz ki İslâm’ın öğretileriyle; Allah’ın kurallarına uyum, ailenin önemi, yaşlılara ve özellikle anne-babaya saygı, alkolden ve evlilik dışı cinsel ilişkiden kaçınma gibi ilkelerle taban tabana zıttır. Enerjilerinin çoğunu bu meselelere çözüm aramaya sarf eden Batı’daki Hristiyanlar ve Mûsevîler gibi, Islâm dünyası da pek yakın bir gelecekte aynı sorunlarla geniş ölçekte yüzleşecek gibi görünmektedir.
Pek çok insan, asıl tehdidin Batı felsefe ve ideolojisinden çok, gençler üzerinde etkili olan Batı yaşam biçiminden geldiğini iddia etmektedir. Biz de burada, her halde düşünsel ve felsefî faktörlerin önemini göz ardı etmeden, yaşam biçiminin ne denli önemli olduğunu vurgulamalıyız. Modernleşmiş Müslümanların ilk nesillerince benzeme ya da uyma düşüncesiyle benimsenen Batı yaşam ve giyiniş tarzı, İslâm dünyasında ciddi tartışma ve çatışmalara yol açmıştı. Modern iletişim araçlarının etkisiyle çok daha yaygın ve mütecaviz bir biçimde İslâm dünyasına nüfûz eden bu modern ve post-modern Batı kültürüne karşı tepkiler, gelecekte daha da çoğalacak gibi görünmektedir.
Seyyid Hüseyin Nasr,İslam ve Modern İnsanın Çıkmazı
2.1. "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…
İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…