Halk gerçek teneffüse 1950’de çıkabildi. Halk teneffüsü dersten daha yararlı buldu! 1960’da silâh zoruyla tekrar derse sokuldu. Neyse ki bu durum uzun sürmedi, 1962’de teneffüs başladı. 1971’de bir yaygın eğitim müdahalesi oldu. 1980’de ise silâh zoruyla örgün eğitime dönüldü. Teneffüs için iki yıl beklemek gerekti. O günden bugüne halkı teneffüsten derse çekmek için çok çabalar sarf edildi. Sonunda halk yerine seçkinler derse (“brifing” adı altında) tâbi tutuldu. Brifingde dersini alanlar, yaygın eğitim seferberliği ile bütün vatandaşları uslu talebeye çevirmeye çalıştılar. Bir zamandan beri her yerde millî güvenlik dersi okutulmaya devam ediliyor.
Elbette teneffüs olacak! Elbette gerçek cumhuriyet ve demokrasi dersine gönüllü olarak geçilecek!
O zaman totalitarizmin postalını yalayanlar halka “öğretmenim biz daha o konulara gelmemiştik, hem elektrikler de kesilmişti, misafirlerimiz de vardı” diyecekler!
Halksa onların notunu vermekte hiç sıkıntı çekmeyecek.
D. Mehmet Doğan, Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu, s. 68, 69.
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…