10 Temmuz Salı günü Ankara îstasyonu’ndaki özel kalem binasında Parti tüzüğünü müzakere ettikten sonra Gazi ile baş başa hasbıhal ettik. Kendisinden hiç beklemediğim bir cümle sarf etti.
Dedi ki: “Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkûmdurlar.”1
Daha düne kadar kendisini Hilafet ve Saltanat makamına lâyık gören ve bu hususlarda girişimlerde bulunan, din ve namus lehine türlü sözleri söyleyen, hatta Balıkesir’de hutbe okuyan, benim kapalı yerlerde başımın açık durmasıyla latife eden, fes ve kalpak yerine kumaş başlık giyilmesi teklifimi hoş görmeyen Mustafa Kemal Paşa, benim yüzüne hayretle baktığımı görünce şu açıklamayı yapmak ihtiyacını duydu:
“Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkûmdurlar! Böyle kimselerle ülkeyi zenginleştirmek mümkün değildir. Bunun için önce insanların din ve namus anlayışım değiştirmeliyiz. Partiyi bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz! Kalkınma bu şekilde kolay ve çabuk olur.”
1- Nutuk ve Karabekir’den Cevaplar, 12, s. 3804; Günlükler, 2, s. 866.
Kızıl Pençe – Mustafa Armağan
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…