İnsanlar hislerinin, duygu olarak meylettikleri şeylerin esiridir. Akıl bu hislerin hayata yansımasını ve nasıl tatbik edileceğini organize etmekle kalbe yahut hislere tâbidir. Şayet kalp nifak,fesat, heva ve heves, gazap, hırs, yani bir şer odağı haline gelmiş ise onun hizmetinde olan akıl da yalan, riya, hırsızlık,aldatma ve benzeri nice kabahatleri işlemek için kolları sıvar; böylesi bir kalbin emrinde elinden geleni ardına koymaz.Ancak kalp zevk-i İlâhîyle dolmuşsa, canına canan bulmuşsa, o sevdiğinin ve sevgilinin izinde gitmek ve ona ulaşmak için bütün gücüyle, fikriyle yollara düşer ve her türlü fedakarlığı yapabilmek için akla emreder. Hatta bu yetmez; benlikten kurtarabilme makamına yükselen bu can kalbin emriyle bu cananına götürüp aklını kurban eder.
Kaynak:
Fatih Çıtlak-Aşkın Bir Noktası
2.1. "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…
İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…