Çağdaş Batı sanatı, İslâm sanatından çok önemli farklar göstermektedir. Gerçi, Islâm sanatı, abstre, nonfigüratit sübjektif olmak, irreele kaçmak bakımından Batı sanatına öncülük etmiş ise de İslâm sanatında, Batı sanatında gördüğümüz, bunalım, huzursuzluk yoktur. Islâm sanatı modern olduğu kadar, dengeli ve huzurludur. Kaos yerine “tevhid” şuuru hâkimdir. Batılı sanatkâr, yaratma hamlesine teslim olmak, bu hamle içinde Yar adana götürücü işaretler vermek, beşeriyeti yeni estetik mesajlarla Yaratıcı İradeye hayran kılmak yerine bizzat Yaratıcı olmak iddiası ile ortaya çıkan ve fakat, bu iddiasını fâniliği, esareti ve güçsüzlüğü sebebi ile gerçekleştiremeyen, isbat edemeyen “mutsuz insan”dır.
Her şeye rağmen sanatkâr, insanın mutluluğunu değil, çile sini yaşamaktadır, atılışları engellere çarparak kırılmaktadır. Sânatkâr fâniliğine, esaretine ve güçsüzlüğüne esef eden insandır.!
S.Ahmed Arvasi
2.1. "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…
İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…