Bilinen gezegenlerden birinin, hâli hazırı ile meselâ Güneş manzumesinden ayrılması farz edilecek olsa, aceba o gezegenin hali ne olur? Kendisinde tecelli eden feyiz ve gelişmeden eser kalır mı? Ne gezer… Derhal feyiz nuru, hayat fışkıran nuru, kemâli yok olmaya yüz tutar. İşte İnsan da tıpkı böyledir.
Peygamberlik Güneşinden aldığı feyiz ve nurdan uzaklaşmaya ve ayrılmaya meylettiği dakika da mutlak karanlık âleminde kalır. Kendisinde nurdan, hayattan hasılı insanı diğer hayvanlardan üstün kılan özellik ve meziyetlerden eser kalmaz.
Sözün kısası: İnsan neslinde topladığı damlayı deryâ gibi görerek o damla içine girmesi imkânsız olan hakikatleri inkâr etmemeli. Çünkü ebediyen çözülmesi müşkül olan bu muammanın henüz çözüm yoluna adım atan olmamış, çünkü muâmmayı tertip eden hal yolunu bizden gizli tutmuş. İnsanın bu muammayı hallettim demesi, hakikattan fersah fersah uzak olan kendi inancından, kendi iddiasından başka bir şey . değildir.
Bu iddia, sahibi için anî bir lezzet, muvakkat bir sevinç hasıl eder; fakat yaratılış muamması olduğu gibi durur?
Ferid Kam – Dini-Felsefi Sohbetler
2.1. "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…
İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…