İnsanın davranışları kendi başlarına bir sonuç olamıyorsa hiçbir zaman doyurucu bir hedefe ulaşmıyacaktır. Yani bir iş kendisi yapılırken, o işi yapmak için bir çaba harcanırken sonucunu da üretmiyorsa o işten iyi bir sonuç beklememiz boşunadır.
Bir insanı sevmek tek başına bir amaç, bir sonuç olduğu zaman tamamlanmış, hedefine varmış bir edim olur. Ve lâkin bir insanı sevmek başka bir amacın bir parçası, bir adımı olarak düşünülüyorsa ortada ne sevgi, ne de hayr vardır. Tam tersine bir hedef uğruna gösterilen sevgi hem riya, hem çürüme hem de sevgi gösterilen kişiye yöneltilmiş bir tahrip faaliyetidir. Aynı şey sadaka vermek için, cihad etmek için ve birçok başka edimler için de söylenebilir. Sadaka verirken, cihad ederken insanoğlu henüz hedefine varmadığını düşünüyorsa bu verdiği sadakanın da, yaptığı cihadın da kendine bir yararı dokunmayacaktır. Kimbilir belki sadakayı alana da bulaşan, savaşın her iki cephesine de zarar veren bir çarpıldığın başlangıcıdır bu.
Kendisi hedef olma vasfı göstermeyen hiçbir vasıta, hedefe götürülebilecek bir vasıta olma gücünde değildir.
İsmet Özel,Zor Zamanda Konuşmak
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…