Her “nizamın” insan anlayışı başkadır. Yahut, her “nizam” insanı başka türlü tanımlamaya çalışır. İnsan, kendini bulamadıkça, “nizamını” da bulamayacaktır. İşte, bunun için, problemlerin problemi “kendini bilmektir”. İnsan, kendinin ve kendi iradesi ile ilgili çilesinin etrafında dolaşan bin bir düğümlü soru yumağını tek tek çözümlemek durumundadır.
İnsan neyin ıstırabını çekmekte ve nelerden şikâyet etmektedir? İnsan, insanca yaşamak istemekte; hiçbir suretle kendine eşya, bitki ve hayvan muamelesi yapılmasını istememektedir. Hiçbir suretle köleleşmek ve başka yaratıkların karşısında boyun bükmek istememekte, kendisinin istismar edilmesini istememektedir. Adalet eşitlik, hürriyet, güvenlik… hep bu demektir
İnsan, kendisini insan bilen ve insanca idare edecek dan “”nizamın” peşindedir. Maalesef o, bu ihtiyacının da istismar edildiğini görmektedir. Tarih boyunca, insanlık, en yüce idealler ve insanca vaadlerin ardından çok acı tecrübeler geçirmiş; insanlar, bir zulüm idaresini yıkmanın sevinç çığlıkları ile sarhoşken, başlarına yeni bir zulüm idaresini geçirmiş ve pek ender olarak kısa mutluluk dönemleri yaşamışlardır.
Onun için, insanlık tarihi, “kurtarıcıların zulmü” ile doludur. Onun için, idare edilenlerle idare edenler arasında devamlı bir çatışma vardır.
S.Ahmed Arvasi
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…