Kategoriler: Nuri Pakdil

İnsan’ın Kendi Anlamı

İnsanın, ödün vermeden savunması gereken bir gerçek var: kendi anlamı, insan, kendi anlamını da, ancak, ‘manevî içeriğini’ zenginleştirdikçe kavrayabiliyor: çünkü, çok büyük bir gizdir iç dünyası insanın. Bu gizin kaynağına inmek: O, bu ince yolda ilerliyordu coşkuyla: “Ancak” derdi, “PEYGAMBER’! düşünerek kavranabilir bu yolun çetinliği”. İnsan, savunmasız bırakıldı çağımızda: tüm kendine özgü değerlerden alabildiğince soyut­landığı için. (: Büyük acısı şu insanın: yeryüzünde bir ıssızlığın gittikçe daha da yoğunluk kazanması). Yeryüzünü güzelleştiren insanı savunmak + insanla birlikte bütün bir ‘mekanizma’yı sa­vunmak = bir ipucu bu. Çağın boğuntusu, insanın salt madde­sel düzlemlerde yığınlaştırılmışlığında toplanıyor: eşyalaştırılan insanın çağa yansıyan acıklılığı. Bu acıklılığı en iyi duyumsayanlardan biriydi O (: Kuşkusuz her insan az ya da çok insanlarla. Ama, 0, insanlarla olan ilişkilerini sürekli v (aştırmaktaydı + bu yaklaşım O’nda, çok büyük olumluluklar oluşturuyordu: insanın gizine daha bir yaklaşma olanağı sağlıyordu: her gün sayısız insanı görmesi, bunları dinlemesi tüm bu insanları sabırla kalbinde ısıtması, gönlünde ısıtması, tüm bu insanların yüreklerine de umut doldurması hep bundandı: giz’e biraz daha yaklaşabilmek çabasındandı).

Yığınlaştırılan insan müthiş de bir yalnızlık içindedir: görüyordu, ülkemizdeki insanın tüm çarpıtılan yanlarını + bu topraktan koparılmış konumunun giderek daha da ağırlaştırdığını + uygarlığına yabancılaştırıldım bile artık duyumsayamadığını = tüm bu olumsuzluklarla âdeta özdeşleşen İNSAN’ı irdeliyordu yoğun bir ilişki içine girerek. (Bu karmaşıklığın ilkin sanatla, edebiyatla irdelenmesi gerektiğini vurgulardı sürekli). Çağdaş insanın düşünsel sapıklığı; içdünyamızı, içimizdeki gizi oluşturan öğeleri irdelemek istememesidir, bundan kaçmasıdır: “İnsan, nereye kaçıyorsun?” der gibiydi âdeta O. Bir kez gördüğü insanı bir kez daha görmek isteme­si, kim olursa olsun ama, görmek istemesi, belki bu kaçışını, o insanın bu kaçışını, o insanın içindeki ikinci insanın bu kaçışını durdurmak içindi: hiç olmazsa yavaşlatmak istiyordu bu kaçı­şı. Kiminle konuşursa, kimi görürse usul usul bir bildiriyi açıklı­yordu : “PEYGAMBER” diyordu, “anlamıdır insanın”. Eklerdi: “Anlamıdır yeryüzünün”. Eklerdi : “PEYGAMBER var diye oldu bu dünya, ötedünya: HER ŞEY”. Gösteriyordu kaynağını varolu­şun = “Gerçeği yinelemek” derdi, “daha bilinçli kavramamıza yarar”. Bir yöntemi de ışıtıyordu böylece yeniden: bilgilerimizle inançla donatılması gerçeğiydi bu: TEK GEREKLİLİK özsuyuydu O’nun coşkusunun. (Belleğimi yokluyorum: bir kez bile, coşkusuz olsun, görmedim O’nu = vadilerde, o temiz kayalara çarpa çarpa akan ırmaklar olur ya, öyleydi işte: sürekli coşkunluktu O,peygamber sevgisinden başka neyle yorumlanabilir bu coşku? Sürekli sorardım kendi kendime bunu).

O’nu sonuçlayamazdım, sürekli büyüyendi çünkü O. Bir gün Köprü’den Eminönü’ne doğ­ru yürüyorduk: “Bak” diyordu bana, “Süleymaniye daha ışıklı Ayasofya’dan: gündüz de böyle, gece de böyle bu: neden mi?: kaynaktan: yapılıştaki”. Durmadan bakıyordum bir oraya, bir oraya. Elimden tutuyordu: “Çünkü” diyordu bana, “biri doğru­dan inandı, öbürü sonradan inandırıldı”. İçimizde hep Süleymaniye, Cağaloğlu’nu çıkıyorduk, öğleye doğruydu). Yiğitlikle inilebilinirdi ancak derinliklerine: insanın = O’ndan özümlediğim bir yürüyüş yöntemi bu. Unutulmaması gerekli gerçek: yiğitlik de sürekli bir özveriyi gerektiriyor: özveri, karşısında bunun için konforun: (İnsan, ya yıkarsın uygulayım bilimin önüne koyduğu bu putu, yani konforu; ya da, beklersin putunu elinden alacak yiğit insanı! = Özverili insanı). İnsan, susturmak zorundadır ken­di cadılarını. Vakit doldu: cadı çağının son çanı çaldı + insan kazanmak zorundadır bu cadı savaşını = BİR GEREKLİLİĞİ İN­SANIN YENİDEN DUYUMSAMASIDIR BU. O, yüreğiyle, diliyle, eliyle, dişiyle, tırnağıyla savunuyordu KALEyi + ‘giz’i.

 

Nuri Pakdil,Bağlanma

Muhammed Ali

Paylaş
Paylaşan
Muhammed Ali

Son Yazılar

Freud’un Din Görüşlerinin Analizi ve Mantık Hataları

2.1.   "Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için…

6 saat önce

Kur’an-ı Kerim’in Mikro Edebi Özellikleri

  İkinci Bölüm Kelime Tercihi ilk bölümde Klasik Arapçanın tek bir fikri bile ifade etmek…

1 gün önce

Bedenin Rüyası

Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…

6 gün önce

Orada Kimse Var Mı?

El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…

6 gün önce

İnkarın Dünya ve Ahiretteki Sonuçları

Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…

2 hafta önce

Gözyaşlarındaki Tuz Kokusu

Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…

3 hafta önce