Kategoriler: İsmet Özel

Hayatın Anlamı Kulluktadır

Hayatın anlamının kullukta bulunduğunu söylediğimiz zaman böyle bir kavramla ilk karşılaşanlar neyi açıkladığımızı bilemiyorlar. Çünkü modern toplum içinde aldığımız resmî ve gayr-i resmî eğitim insanın özüne yönelmeyi değil, kabuğunu korumayı gözetiyor. Bir bakıma böyle sağlam kabuklu insanlar “hayatın anlamı” gibi bir meseleyi kulak arkası ederek yaşamanın mümkün, giderek kaçınılmaz olduğu görüşündeler.

Biz Müslümanlar kâinatta bulunan her nesnenin Allah’a kulluk etsin diye yaratıldığını Kur’ân-ı Kerîmden öğreniyoruz. Yani var olan her şey Allah’a kulluk etmek üzere, kulluk ettiği için “var. ” Kulluğun hiçbir tartışmaya yer vermeyecek bir tarzda yürürlükte olduğunu en kaba gözlemlerimizle bilim dilinde inorganik veya cansız madde dediğimiz yaratıklarda görüyoruz. Arapçada “cemâdât” adı verilen cansız varlıklar bütün hareketlerini kendi dışlarındaki kuvvetlerin etkilerine borçludurlar. Yüksek bir yerden bırakılan taş düşer, belli ısı sağlandığı zaman maden erir, duman yükselir, su akar, dalgalar yayılır ve ila âhire… Cemâdâtın yapısında kendisi için konulmuş şartlara müdahale edecek hiçbir özellik yoktur.

Cansız adını verdiğimiz varlıkların en belirgin özelliği Allah’ın kâinatın deveranı için koyduğu kurallara mutlak mânâda itaattir. Allah’a kul olmalarından sapmaları için küçük bir ihtimal dahi yoktur. Hava hava olmakla, ateş ateş olmakla, toprak toprak olmakla, su su olmakla şehadetlerini eksiksiz yaparlar. Bütün yönetimlerini Allah’ın kendileri için koydukları kurallara bırakmışlardır. İsyan ve inkâr etmeleri veya asıllarını unutmaları biz insanlar tarafından düşünülemez. İstikametlerini şaşırmaları diye bir olay sözkonusu olamaz. Cemâdât aralıksız ve katışıksız ibadet halindedir.

Demek ki kulluğu, yani ibadeti Allah’ın bizim için koyduğu kanunlara mutlak itaat biçiminde anlamamız gerekiyor. Hayatın anlamı kullukta bulunuyorsa bizim “cansız” dediğimiz yaratıkların anlamı kendi varlıkları içinde bulduklarını söyleyebiliriz. Cansızların varlıkları anlamlarından ibarettir. Bir taşın varlığı kaybolmadıkça anlamı da kaybolmaz. Bir taş kulluğunu terkedemez, çünkü anlamını terk edemez.

 

İsmet Özel,Taşları Yemek Yasak

Muhammed Ali

Son Yazılar

Bedenin Rüyası

Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…

5 gün önce

Orada Kimse Var Mı?

El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…

5 gün önce

İnkarın Dünya ve Ahiretteki Sonuçları

Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…

2 hafta önce

Gözyaşlarındaki Tuz Kokusu

Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…

2 hafta önce

Nereye ve Kime Çağrı?

Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…

2 hafta önce

Gazze Aynasında İnsanlığın Geleceği ve İslam Ümmetinin Mükellefiyeti

  İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…

1 ay önce