Gençleri Ahlaksızlık Tufanından Kurtaracak Yegane Nizam İslam’dır!

İngilizler medreseyi, toplumu yıkmaya ayarlı içtimai marazlara karşı aşılmaz bir bend olarak gördüklerinden kapattırdı. Asılarak bitiremedikleri ulema, yanlışlara müdahil olur endişesiyle harf inkılabı yapıldı ve bir gecede milletin en bilgeleri eğitim alanından tasfiye edildi. Medreseyi kapatanlar, doğal olarak uyuşturucunun kapısını sonuna kadar açmış oldu.

Talimatla kitap yazıldı. İnançsızlığın pençesindeki gençliğe, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde “Din” namına hayvan ve ağaç sevgisi ya da Mustafa Kemal’in hayatı anlatıldı. Neticede ortaya fare zehirinde kurtuluş arayan zavallı bir nesil çıktı.

Ekmeğini büyütmek ve konforunu artırmak için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabı yazanlar ve bu kitaplarda İslam’ın ne olduğunu değil, ne olmadığını anlatanlar, yarın tarihin ve Allah Azze ve Celle’nin huzurunda bu eserlerin hesabının sorulacağını düşünmeden dini verdi, dünyayı aldı. Diğer bütün ahlaksızlıklar gibi sentetik uyuşturucu da işte bu kitapların okutulduğu sınıflarda yayıldı.

Eğer bu kitaplarda İslam, Allah ve Rasulü’nün tayin ettiği ölçüler çerçevesinde anlatılsaydı, sentetik uyuşturuculara mahkum olan bu çocuklar, Mekke’nin gençleri gibi kendilerini içki meclislerinden çekip alacak, İslam’dan dönmeleri için açlık grevi başlatan yakın çevrelerine de tereddüt etmeden, “Şayet greviniz İslam’ı terk etmemiz içinse biliniz ki, değil bir tane bin tane canınız olsa ve her birini gözümüz önünde verseniz yine de İslam’ı terk etmeyeceğiz. Çünkü kadının, içkinin, uyuşturucunun, eğlencenin teskin edemediği kalbimizi İslam teselli etti.” diyeceklerdi. Nitekim 1930’lu yıllarda ABD’nin milyon dolarlar harcayarak önleyemediği içkiyi, İslam, sudan daha fazla içki tüketilen Medine’de “Artık vazgeçtiniz değil mi?” ayet-i kerimesiyle ortadan kaldırmıştı. İşte o İslam’ın yolu açılmalı. Ebû Kuhafe’nin evinden, Hattapoğlu’nun deve çobanlığından aldıklarını “Ebû Bekir”, “Ömer” (radıyallahu anhüma) yapan; kimini devlet, kimini ahlak, kimini aşk, kimini edeb, kimini de harbiye ehramının zirvelerine taşıyan Allah Rasulü’nün (aleyhissalatu vesselam) Sünnneti’nin önünden dahili ve harici engeller kaldırılmalı.

İnsanlığı bu meşum ahlaksızlık tufanından kurtaracak yegane nizam İslam’dır. İslam’dan başka sığınak, barınak aramak, iki asırdır bir krizden diğerine savrulan insanlığı daha derin ve daha köklü krizlere sürüklemek olacaktır.

Hüküm Dergisi Eylül Sayısı Arka Kapak Yazısı.