Köklerinden koparılmış bir toplum ve onun hasta, çarpık bedbaht ifadesi: edebiyat, ihanet ve hamakatin uyuz bir dili. Herkes kendini bir…
Tanzimat intelijansiyası için Avrupalılaşmak diye bir mefhum yoktur. Sadece Batı’yı bazı sahalarda örnek alarak müesseselerimizi ıslâh etmek, kendi ahlâkî değerlerimize…
İslamiyet bir nomokrasi idi. Nomokrasi şu veya bu ferdin, şu veya bu zümrenin değil, Hakkın, yani şeriatın, mutlak ve ilahi…
Mustafa Kemal’in etrafında şahsiyeti henüz billurlaşmayan seyyal ve idare-i maslahatçı bir avuç okur yazar. Mustafa Kemal musikiyi değiştirmeye kalktı, yapamadı.…
Kâmus der ki kader lûgatte, ölçme, tahmin, ölçerek takdir ederek tâyin; kelâmda Allah’ın iradelerini icrâdan yâni kazâdan evvel takdir etmesi,…
Bütün rüyaların kanatlandığı ülke, bütün rüyaların ve kâbusların... Müphemin ve meçhulün vatanı... Kin, öfke, hayal kırıklığı ve sonsuz ümidler: Doğu,…
Demek ki, Avrupa’nın Asya’yı hâkimiyeti altına almak temâyülü tek kelimede billurlaşır: Avrupalılaşma. Bu emeli gerçekleştirmek için önce silâha baş vurulur.…
Bilhassa Türk milliyetçiliği çok garip, çok talihsiz bir silâhtır. Çünkü tarihi boyunca bu millet Türk olmadan evvel Müslüman’dı. Müslüman’dı ve…
Esasen Türk Tiyatrosu diye birşey yok. Bizde tiyatro yok. Yapılanlar ve yazılanlar Batı'nın birer taklidi. Roman olmadığı gibi, tiyatro da…
On dokuzuncu asra kadar, Osmanlı ülkesinde bir ortak şuur vardı: İslâmiyet. Vahye dayanan bir hakikatler bütünü. O cihanşümul dinin izahı,…