İmam Azam, Dehrîlere şunu sorarak münazaraya başlamıştır:
– Bir adam size gelse de şöyle bir şey anlatsa: Denizin ortasında bir fırtına koptu, dalgalar ve rüzgâr çarpışırken birdenbire içi çeşitli mallarla dolu bir gemi meydana geliverdi. Kuvvetli fırtınaya rağmen bu gemi kaptansız ve tayfasız kendi kendine istikametini bulup hareket ediyor; dese buna ne dersiniz? Akıl bunu kabul eder mi?
Hayır, dediler. Böyle şey olmaz. Bu aklın kabul etmeyeceği ve havsalanın almayacağı bir şeydir.
– Madem ki öyledir. Denizde bir geminin kendi kendine oluvereceğini ve kaptansız yüzeceğini kabul etmiyorsunuz. Şu sonsuz âlemler, en ince nizam üzere kurulmuş bu dünya, içindeki akıllara hayret verici varlıklar ve olaylarıyla kendi kendine nasıl oluverir, bunların bir yaratıcısı bir sahibi yok mudur?
Dehrîler buna cevap veremeyip sustular.
Muhammed Ebu Zehra, Ebu Hanife
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…