Bilmelisin ki, bu dünya dış görünüşü itibariyle tatlıdır. Görünüşte bir cazibeye sahiptir. Fakat o gerçekte öldürücü zehir ve boş bir metadır. Dünyaya dönük olan alaka ve irtibatın arkasında bir fayda yoktur. Dünyanın makbul gördüğü kimse rezil, ona kendini kaptıran da delidir. O tıpkı altınla donatılmış pislik ve şekere bandırılmış zehir gibidir.
Akıllı kimse odur ki, böyle kuru bir metaa aldanmaz ve bunun gibi bozuk bir mala ilgi duymaz. Bu nedenle fakihler demişlerdir ki: “Bir kimse malının akıllı kimselere verilmesini vasiyet etse, malın zahit kimselere verilmesi gerekir.” Zira onlar dünyadan yüz çevirir, ona değer vermezler. Bu da onların akıllarının ve zekâlarının üstünlüğüne işaret eder.
İmam Rabbani,Mektubat-ı Rabbani,cild:1
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…