“Din nasihattir” diyen bir Peygamberin salikleri bu gün: “Benim nasihata karnım tok” diyorsa nasihatin, yüreğin ve kafanın dışında bir yere hitap ettiğini sanmaya başlamış demektir. İnsanın yapmadığı şeyi söylemesi nasihat değildir, ahkâm kesmedir.

Nasihatin belki kelama bile ihtiyacı yok. Müminin hali örnek teşkil ediyorsa, bundan daha güzel bir nasihat düşünülebilir mi? Öyle olduğu için boyuna bilenler susmuş, bilmeyenler konuşmuş, ahkâm kesmiştir.
Bir yerde, kelam da, sahip olmadığımız şeyler üzerinde tasarrufa yeltenme aleti olarak kullanılıyor. Sahip olmadığımız şeyler üzerinde tasarrufa yeltenmemiz. bize, Renklerden geçme bir alışkanlık. Yiyemeyeceği şeyleri toplamak, yapmadığı şeyleri söylemek birer Frenk âdetidir. Frenklerin başkaca ahlâkî anlayış ve tavırlarının yanında bu âdetlerini de benimsediğimizden bu yana, kelam entelektüel hevesimizin tatmin aracı haline gelmiş. Batı âleminde bu işin “ciddi” plandaki uygulaması felsefe sahasında görülüyor.

Eskiden, eğitimin başlangıcında insanlara susması öğütlenirmiş: lüzumsuz konuşmamak, kelime israf etmemek… Öyle ki, anlayamadığı sözleri bile hemen sormaması, beklemesi, ilkin anlayamadığı şeylerin üzerin¬de kendi kendine düşünmesi salık verilirmiş. Soru arkadan gelirmiş. Bu eğitim tarzının insanları gevezelikten koruduğunu söylemeye gerek yok. Bugünse, özellikle Amerikan tarzı eğitim, çocukları durmadan soru sormaya, neticede geveze olmaya yönlendiriyor.

Eskiden ariflerin meclisinde kelamsız sohbet olur-muş. Bu sohbetlerde, herkes kendi kabının dolduracağı kadarını alıp gidermiş.

Bu bir “hal”dir elbet. Günümüzün gevezeliklerine alışmış olanlara fazla bir şey söylemeyebilir. Tamamen anlaşılmadan da kalabilir. Ama kendimizi zihin cambazlığına, gevezeliğe kaptırmadan düşünebilirsek, kelamsız sohbetlerin, “hal” ile yapılan nasihatlerin zevkine varılabileceğini umuyorum.

Kaynak:

Rasim Özdenören-Müslümanca Yaşamak

Muhammed Ali

Son Yazılar

Bedenin Rüyası

Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…

4 gün önce

Orada Kimse Var Mı?

El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…

4 gün önce

İnkarın Dünya ve Ahiretteki Sonuçları

Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…

2 hafta önce

Gözyaşlarındaki Tuz Kokusu

Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…

2 hafta önce

Nereye ve Kime Çağrı?

Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…

2 hafta önce

Gazze Aynasında İnsanlığın Geleceği ve İslam Ümmetinin Mükellefiyeti

  İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…

1 ay önce