İbn Ebu’l-Havarî Hazretleri anlatıyor:
Bir gün Ebu Süleyman Dâranı Hazretlerinin huzuruna vardım. Gördüm ki pek çok ağlıyorlar, şaştım ve sebebini sordum.
Dediler ki:
“Ya Ebu’l-Havârî, gece karanlığı bütün ufku kaplayıp gafil gözler tecelli nurundan kapandığı (uyuduğu) ve her dost dostuyla yalnız kalarak vuslat neşesine daldığı zaman muhabbet ehlinin tam bir incelik ve hassasiyetle azaları yumuşar, hasret gözyaşları yüzlerine akmaya, çenelerinden damlamaya başlar. İşte o vakitte Cenab-ı Hak Hazretleri Cebrail’e iltifat eyleyip buyur ki:
‘Ey Sidre’nin simurgu, yeryüzünde kim benim sözümle tatlanır, zikrimle rahatlarsa ben onların odalarındaki hasretli hallerini bilirim, âşıkça inlemelerini işitirim. Doğruca içlerine in ve onlara de ki: Ey âşıklar, siz sevdiğini üzen bir sevgili gördünüz mü? Hiçbir dost dostuna azap eder mi? Karanlık gecelerde bârgâh-ı sübhânîsine sığınanları azarlayıp suçlar mı? Bu Cenab-ı Hakk’ın şanına yakışır mı? Ben ulûhiyetime kasem ederim ki, onlar yevm-i kıyamette huzuruma geldiklerinde vech-i kerîmimden yetmiş bin perdeyi kaldırarak arz-ı cemâl ederim.’
Artık ben nasıl ağlamayayım?”
Ataullah İskenderi – Hikemi Ataiyye Şerhi
Şerh:Seyyid Hafız Ahmed Mahir
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…