Dostovevski, “Avrupa’ya bakmakla kendimize nasıl bakacağımızı öğrenmeliyiz” diyordu. Bizim yerli, sağcı Batıcılar da buna benzer bir tezi savunur. Fakat Müslümanlar için durum farklıdır. Biz, Avrupa’ya, Batı’ya bakarak yalnızca onları öğrenmiş oluruz; kendimize bakmanın yöntemi için Batı’ya bakmamız gerekmez, İslâm’a bakmak yeterlidir. Fakat zulmün ne olduğunu öğrenmek için Batı’ya bakmak zorundayız. Ancak zulmü öğrenmekle onu benimsemek arasındaki çizgi bilinerek bakılmalı ona.
Kaynak:
Rasim Özdenören – Yeniden İnanmak
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…