Öyle bir İnsancılığın tasavvur ve temsil ettiği, Allah yaratığı ve rahîm mahreçli insan olmayıp imalâthane yahut laboratuvar ürünü beşerdir. Daha doğrusu, imâlâthâne yahut labora-tuvar çıkışlı olan, beşer de değildir artık; robottur. O hâlde Yeniçağ Batı Avrupa ile Çağdaş İngiliz-Yahudî medeniyetlerinin İnsancılıktan kasıtları, haddizâtında robotculuktur.
Robota dönüştürülmüş beşer-insanın örneğini Yirminci yüzyıl boyunca dünya çapında gördük. Robot, esirden, köleden, hattâ delî ile serhoştan özce farklıdır. Esirlikte, mahkûmlukta, kölelik ile hastalıkta kişinin kısmen yahut, en kötü durumda, tamamıyla yoksun kaldığı, serbestliktir. Böyle olanın kişiliği de ona bağlı gelişen kimliği de az yahut çok zedelenmiştir. Yine de bilinci kısmen yahut tamamıyla yerindedir. Bilinci yerli yerinde olan, hürdür. Hür olan, istediğince davranamasa da, irâde sâhibidir. İsteme ile irâdenin ayırımını daha önce yapmıştık
Teoman Durali,Sorun Nedir ?
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…