Birisi bir şey kaybetmiş. Sağda, solda, önde ve arkada arıyor. Bulduğu zaman ne sağı ne solu, ne önü ne de arkayı arar. Bunların hepsi bir olur. Kıyamet gününde nazarlar birleşir. Diller, kulaklar ve duygular bir olur. Mesela on kişinin müşterek bir bahçesi veya dükkanı bulunsa, hepsinin sözleri, kaygıları bir olur ve hepsi bir şeyle uğraşırlar. Çünkü istedikleri şey bir olmuştur.
Kıyamet gününde hepsinin işi Allah’a düşer. Yani hepsi Allah ile meşgul olur ve hepsi bunda birleşir. Bunun gibi, dünyada herkes bir işle uğraşır. Kimi kadın sevgisiyle, kimi mal toplamakla, kimi kazanmak, kimi bilgi elde etmekle uğraşır; bunlardan birinden zevk alır ve hoşlanır. Hepsi de: “Benim dermanın, saadetim ve huzurum bundadır.” Der ve ona inanır. Bu da Allah’ın bir rahmetidir. Çünkü insan, o sevdiği şeye gider, onu arar, bulamayıp geri döner, bir zaman bekler ve kendi kendine: “Bu zevk ve rahmet aranılmağa değer; belki ben iyi arayamadım tekrar arayayım.” diye, yeniden aramağa başlar. Fakat, yine bulamaz. Böylece Allah’ın rahmeti ona perdesiz olarak yüz gösterinceye kadar devam eder. Rahmet yüz gösterdikten sonra, bu tuttuğu yolun, gerçek yol olmadığını anlar.
Hz.Mevlana , Fihi ma fih
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…