11.Mektub
Tevhîd nûru sabâhının ilk ışıkları “başladığı zaman sabâha yemin olsun” ufuğundan kalpler üzerine parlamaya başlayıp, ayne’l- yakîn güneşleri “Güneş de kendi yörüngesinde akıp gider” feleklerinin burcu üzerini kapladığında, beşerî varlık karanlıkları “Nûrları önlerinde gider”in ışıltılarının aydınlığı içinde kaybolup gider. “Geceyi gündüze katar”ın sırrı zuhûr eder. “Allâh îmân edenlerin velisidir/sahibidir;onları karanlıklardan
aydınlığa çıkarır.’’ ezelî inâyetinin üzerinden perde kaldırılır.
İşte o zaman, “Kadınlara ve oğullara karşı olan nefsânî sevgi, insanlara güzel gösterildi” ordusunun yardımını da alan “Şeytan sizin apaçık bir düşmandır” şeytanının askerleri, “O şeytanı düşman belleyin”
muhârebesinde, sadâkatle ve tâ gönülden gelerek, tazarru ve acziyet içinde “Göğsüm daralıyor, dilim dolaşıyor” ve “Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et; Sensin bizim Mevlâ’mız; kâfirlere karşı bize yardım et (zafer ver)”in diye yalvaran kalp askerleriyle savaşa tutuşur.
“Gaybın anahtarları O’nun katindadır” hâtifi/sesi “Gevşemeyin, üzül-meyin; siz üstünsünüz?ün diye nidâ eder. “Bizim ordumuz: Muhakkak ki onlar hep gâliptir” sırrının imdâdı “Allâh’ın yardımı/zaferi ve fetih gelince.. ” karârı ve “Muhakkak ki biz sana apaçık bir fetih nasip ettik”in öncü birlikleriyle birlikte kalp askerlerinin yardımına yetişir. “Muhakkak ki biz peygamberlerimize ve îmân edenlere yardım ederiz” kılıçları kınlarından çıkarılır. Düşman üzerine hücûma geçilir. “Allâh’ın izniyle onları bozguna uğrattılar”ın izleri ve ‘’(Size) Allâh’tan bir yardım/zafer ve yakın bir fetih vardır’’ın haberleri ortaya çıkar.
Hâl münâdîsi şöyle seslenir:
“De ki: Allâh’ım! Mülkün mâliki Sensin. Mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden alırsın. Dilediğini şerefli ve üstün kılarsın. Dilediğini zelil ve hakir edersin. Hayır Senin elindedir. Sen her şeye kâdirsin.
Dilaver Gürer , Abdülkadir Geylani(Risaleler)
Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun.…
El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır.…
Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu…
Bağıranların ve çağıranların hayatlarının en dramatik ve ruhlarının en hassas ve kalplerinin en titrek yeridir…
Dünya sanki çağrılar gezegeni, hep bir çağrı var. Akıllar çağrılıyor, gözler davet ediliyor ve kulaklar…
İBRAHİM HALİL ÜÇER Gazze’de yaşanan ve insanlık vicdanını ayağa kaldıran soykırım, işgalci İsrail devletinin…