Kaz Dağları’nın eteklerindeki güzelim Yeşilyurt köyünün kahvesinde, beş öğretmen oturmuş şevkle TEOG sorularını tartışıyor. Ağızlarından bir şikayet cümlesi çıkmıyor, öğrencilerine…
Âşinası olmadığınız bir otel odasında uykuya dalıyorsunuz. O kadar yorgunsunuz ki başınızı yastığa koyduğunuz anda derin bir uykunun kollarına bırakıyorsunuz…
“Kâinat ve felekler, aşk üzere, dostluk üzere halk edilmiştir… Her şey gönülde cereyan ediyor. İnsanları gönül döllüyor” demişti merhum Fethi…
‘İki mahkum hücre duvarına tıklayarak birbiriyle haberleşir. Onları ayıran duvar, aynı zamanda haberleşme vasıtalarıdır. Her ayrılık, bir bağdır’ demiş Simone…
Dün dost kavramının içini doldurmak için adanmışlık, sadakat, feragat ve fedakârlık gibi değerler olmazsa olmazdı. Sanal arkadaşlıkları irse başlatmak kadar…
Mahremiyet ve tevazu yerine kamusal çıplaklık ve gösteri, perdeli pencereler yerine evin içini gösteren cam duvarlar, ıstırap ve yasın mahrem…
Meltem, büyük bir şirkette yönetici olarak çalışıyor, işinde oldukça başarılı ve genç yaşına rağmen daha şimdiden çok iyi bir terfi…
Makineler bizi çıplak bırakıyor. Cep telefonumuzun batarya ışığı sönerken, Wi-fi zayıf sinyal verirken içimizi bir huzursuzluk kaplıyor. Hayatımızın kontrolünü bilgisayarlar…
Can, akşamüstü okuldan eve dönüyor. Anne ve baba geç saatlere kadar çalışıyorlar. Can, on yaşından beri eve kendi anahtarı ile…
Çoğumuz hatırlar, sosyal medya uygulamaları yaygınlaşmadan önce internette vakit geçirmek için kullandığımız terim, İngilizceden çevrilen "internette sörf yapmaktı. Heyecanı, eğlenceyi…